Kökleri milattan sonra 9. Yüzyıla kadar uzayan Macarların yüzyıllar boyunca krallıkla yönetildiği ve zengin bir kültüre sahip oldukları bilinir. Macaristan geçmişte insanların ana merkezlerinden biri ve günümüzde başkenti Budapeşte’dir. Tarihte en derin darbeyi Moğol istilalarıyla alan ülke, oldukça güç kaybetti. O sıralarda Osmanlıda Macaristan’ın güney kesimlerinde kendisini göstermeye başladı. 150 yıl boyunca ülkeye birçok yerini ele geçirdiler ve Müslüman Türkler Macaristan’a yerleşmeye başladı. 1556 yılına kadar süren bu karışıklık ve fetihler sonucunda Macaristan siyasi anlamda da kan kaybetti. Bu nedenle bir dönem artık iki kral yönetimi başladı.
Macaristan yapılan anlaşmalar ve savaşlar neticesinde pek çok parçaya bölündü. Bu bölünmelerde çok fazla el değiştirdi ve toprak kaybetti. Günümüzde el değiştirmeler sonucunda tarihi olarak çok fazla tarihi esere sahip bir ülke özelliği taşıyor.
Zengin kültürü ve konumu itibariyle turistlerin göz bebeği olan Macaristan’da gezilecek en güzel 5 yeri sizler için paylaşıyoruz.
1- Hévíz Gölü
Zala şehrinde bulunan bu göl dünyanın en büyük termal göllerinden biri olma özelliğini taşıyor. Gölde yapılan araştırmalar neticesinde sağlıklı kükürt maddesi bulunuyor. Gölün bir diğer özelliği ise hızlı ve aktif bir şekilde akıntısının olması. Bu akıntı sayesinde gölün içinde kir kalıntısı kalmıyor, çünkü akıntı gölün temizlenmesini sağlıyor.
Gölde türüne ender rastlanan canlılar bulunmakta. Bu türler başka yerde yok, sadece Macaristan’daki Zala şehrinde bulunuyor.
Gölün ısısı her mevsim 40 derecenin altına düşmüyor bu nedenle yaz kış bu gölün içinde yüzülebiliyor. Gölün içinde oluşan balçıklar birçok yerde tedavi amacıyla kullanılıyor. Sadece yüzmek için değil, oluşan buhar nedeniyle de etrafa şifalı hava yayılıyor. Bunu soluyan kişiler hava yoluyla da tedavi edilmiş oluyorlar. Turistlerin en çok yüzmek ve sağlıklı besin elde etmek için tercih ettiği bu gölün bir benzeri başka yerlerde bulunmuyor.
Özellikle turistlerin en uğrak noktalarından biri olan gölde bahar ayları nilüfer yapraklarından bir görüntü oluşur. Bu görüntü âdeta bir kart postalı canlandırır gözünüzde.
2- Esztergom Şehri Ve Kalesi
Budapeşte’nin kuzey kesiminde kalan bu şehirde en meşhur Esztergom kalesi yer alır. Hemen yanından Tuna nehri geçen kale tarihte Macar krallıklarına ve Osmanlıya ev sahipliği yapmasıyla meşhurdur. Kale Macaristan ve Slovakya arasında kaldığından ve tuna nehrini yüksekçe yerden kolaylıkla görebildiğinden gözetleme olarak kullanılmıştır. Bir diğer kullanım sebebi ise dini toplumların burada birleşmesidir.
Osmanlı devleti 1543 yılında burayı feth ederek Avrupa’da büyük bir güç elde etmiştir. Ancak daha sonra elinden kaybetmesi Türk tarihinde derin yaralara neden olmuş ve türkülerde, tarih kitaplarında sıkça bahsi geçmiştir.
Kale haricinde burada gezilmesi gereken pek çok yapı var. Ancak coğrafi olarak gezilmesi gereken asıl her tuna nehri ve etrafıdır. Tuna nehrine yine esztergom kalesinden kuş bakışı seyre çıkabilirsiniz.
3- Bükk
Şehirlerden uzakta huzurlu bir iklim turuna çıkmak isteyenler için Macaristan Bükk dağlarını tavsiye ediyoruz. Bakir bir görünüme sahip olan bu dağlarda ufak dokunuşlar yapılarak insanların daha rahat gezmesi ve gelmesi sağlanmış.
Bükk dağlarında yürüme parkurları, yemek yeme alanları ve konaklama yerleri mevcuttur. Bunlarla birlikte ormanın içindeki tren yolu görülmeye değer bir görsel sunuyor. Özellikle son bahar ayında burada fotoğrafçılar çekim için muhteşem kareler yakalayabiliyorlar.
Yemyeşil dağlar ve dağların arasında şirin bir köy kasabası gerçekten görülmeye değer bir atmosfer ve bol oksijenli günler demek. Macaristan’da görülmeye değer ender yerlerdendir.
4- Egerszalok Travertenleri
Yine Macaristan’ın kuzey kesiminde yerini alan bu bölge havası temiz bir köydür. Burada volkan bir dağın altında maden suyu bulunur. Turistler daha çok bu özelliği sebebiyle buraya gelirler. Nasıl ki Pamukkale’mizde beyaz mermer taşlar oluşuyor ve bu sebeple buraya akın akın geliniyorsa, buradaki travertenlerde aynı şekilde ilgi çekiyor.
Bunun yanında eğer şehrinde bulunan bu yer şehir olarakta tercih ediyor. Benzerine ender rastlanan mimarisiyle göz doldurur ve iklimi âdeta ciğerlerinize kadar işler.
5- Budapeşte Budin Kalesi
Milyonlarca turistin her sene ziyaret ettiği Budapeşte’de birçok karnavallar ve eğlence merkezleri bulunmakta. Ayrıca birçok turistik Pazar yerleri de yine Budapeşte’de bulmak mümkün. Bu nedenle turistleri âdeta içine çekiyor diyebiliriz.
Birçok kültür ve medeniyetin bir araya geldiği Budapeşte’de birde Budin kalesi bulunur. Budin kalesinin tarih içinde çok fazla yer etsede günümüzde güzel bir geziden sonra Budapeşte’yi kuş bakışı görmenizi sağlıyor.
Budin kalesi içinde müzeler bulunur. Bu müzeleri gezerken âdeta günümüzden geçmişe doğru yolculuk yaparsınız. Budin kalesi etrafında ise insanların vakit geçirebileceği oturma alanları, pazarlar ve tarih kokan sokaklar bulunur.
Budin kalesinin tarihini kısaca anlatmak gerekirse eski kraliyet dönemlerinde kentin zenginliğini göstermek ve gözdağı vermek için devasa bir kale yapımı istenmiş. Yapımı planlanırken de kraliyet sarayı olmasına özen gösterilmiştir. Kale ara ara restorasyona girse de aslına uygun kalabilen yapıtlar arasında yerini alır.